Yarasa

Yarasa

Gündüzleri kuşların doldurduğu gökleri, geceleri yarasalar devralır.

Onlar gecelerin sessiz ve sevimli kahramanlarıdır. Gündüzleri baş aşağı asılarak uyurlar. Büyük bir bölümü ağaçlarda ya da mağaralarda yaşar. Bazıları da evlerin çatılarındaki çatlak ve oyuklarda yuva yapar. İnsanlar yüzlerce yıl boyunca yarasaların tüysüz kuşlar olduğunu düşünmüştür. Ama onlar kuş değildir; uçan memeli hayvanlardır. Tıpkı öteki memeliler gibi onlar da sıcakkanlıdır ve yavrularını sütle beslerler. Bir yanlış inanış da yarasaların kör olduğu yönündedir. Yarasalar kör değildir. Gündüzleri gayet iyi görürler. Ancak geceleri avlanırlar ve avlanırlarken de görme duyularından yararlanmazlar. Onun yerine çok daha hassas olan kulaklarını kullanırlar. Yarasalar avlanırken bizim duyamayacağımız denli yüksek frekanslı sesler çıkarırlar. Bu ses dalgaları çevrelerindeki nesnelere çarpıp geri yansır (yankılanır). Dönen bu ses dalgalarındaki değişimden avlarının yerini saptarlar. Buna ekolokasyon demir yankıyla yer saptama. Yarasalar çok sıcak ve çok soğuk bölgelerin dışında, dünyanın her yanında yaşarlar. Türkiye’nin değişik bölgelerinde de 30 dolayında yarasa türü bulunur. Bunların büyük bir bölümü böcekle beslenir ve insanlar için çok yararlıdır. Türkiye’deki tek zararlı yarasa türü Mısır meyve yarasasıdır. Meyve bahçelerine zararı olur.

Bir de vampir filmlerinde ve romanlarında geçen vampir yarasalar vardır. Yeryüzünde üç tür kan emici yarasa bulunur ve üçü de Meksika’dan Arjantin’e kadar olan bölgede yaşar. Yani Türkiye’de vampir yarasa yoktur. Bunlar genellikle yetişkin bir insanın başparmağı büyüklüğünde olurlar. Kanat açıklıkları da yaklaşık bir karıştır. Ortalama bir vampir yarasa 40 g ağırlığındadır. Genellikle inek, domuz ve at gibi çiftlik hayvanlarına hiç hissettirmeden konar ve yine hiç hissettirmeden çok az miktarda (20 g kadar)kan emerler. İnsanlardan özellikle çekinirler. Öteki yarasa türlerinden farklı olarak keskin bir görüşleri vardır. Vampir yarasaların başlıca düşmanı baykuşlardır .